Hepimiz çocuklarımızın mutlu, ilgili, meraklı, zeki, nazik, kibar, sevgi dolu, cesur, dürüst ve adil olmasını isteriz. Ayrıca kendilerine güvenmelerini de isteriz. Çocuklarda sosyal güven için 8 öneri bunun için yapılması gerekenlerin kısa bir toparlaması gibi düşünülebilir. Barbie bebeklerini de üreten firma tarafından dünyanın 22 farklı ülkesinde 15.000 ebeveyn ile yapılan araştırmada ailelere çocuklarının en çok geliştirmesini istedikleri sosyal yeteneğin ne olduğu sorulmuş ve cevap %91 gibi ezici bir çoğunlukla “empati” çıkmış. Başka bir insanın duygularını anlamak ve paylaşmak oldukça faydalı bir yetenek ve çocukların gelecekte duygusal, akademik ve sosyal anlamda başarısını da etkiliyor. Duygusal zekası yüksek olan çocukların daha iyi notlarla mezun oldukları ve daha iyi test sonuçları elde ettikleri de gözlemlenmiştir. Peki bu nitelikler için yapılması gerekenler nedir?
1) Çocuğunuzla Duygularınızı Paylaşın
Yetişkinler duygularından söz etmezse çocuklar hiç öğrenemez, aslında bu kadar basit. Duygularını tanımlamayı ne kadar çabuk öğrenirlerse onları ifade etmeyi ve tartışmayı da o kadar erken öğreneceklerdir. Onların da yaşayabilecekleri benzer bir pozisyonla ilgili duygularımızı paylaşırsak onlar da kendilerini o kadar rahat hissedip kendi duygularını anlamayı ve paylaşmayı öğreneceklerdir. Önemli bir uyarı; kız çocuklarıyla daha fazla duygu tanımlayan ifadeler kullanıldığı gözlenmiş ve erkek çocuklarıyla da aynı şekilde duyguları eşit oranda konuşmanın önemi vurgulanmıştır.
2) Bağımsız Oyunu Destekleyin
Ebeveynlerin sürekli çocuğun peşinde koşması ve onları gözlemlemesi gerekmiyor, özellikle de oyun oynarken nasıl oynaması gerektiğini anlatmaktan kaçının, bırakın kendi oynasın. Özellikle kendi başına hata yapması ve öğrenmesi için çocuğunuzu yüreklendirin.
3) Hayvanlar = Empati
Özellikle bir hayvan ile aynı evde büyüyen çocuklar kibarlık, nezaket, bakım vermek ve sorumluluk duygularını öğrenirken bir hayvanı nasıl güvende, korunaklı ve sevgi ile besleyecekleri bilgisini de alırlar. Dolayısıyla sürekli hayvanların etrafında olan çocukların daha yüksek özgüveni ve öz sevgisi olduğu ve çok daha düşük kaygı düzeyleri olduğu ortaya konmuştur. Ayrıca daha az yalnız hisseden bu çocukların sosyal yetenekleri de çok daha gelişkin olmaktadır.
4) Bebeklerle veya Aksiyon Figürleriyle Oyun Oynatın
Çocuklar bebekleriyle oynarken genelde görmezden geliriz, oysa ki onları giydirirler, yıkarlar, yemek yedirirler. Kısacası gerçek hayatın taklidini yaparlar. Ayrıca ilgilendikleri ve üzüldükleri konuları da pelüş oyuncakları veya bebekleriyle konuşurlar (erkek çocuklar için aksiyon figürleri de bu konuya dahil) Onları dinleyin, anlayın ve destek olun.
5) Farklı Bakış Açıları Sağlayın
Çocukların kendilerini kitaplarda ve oyuncaklarda temsili olarak görmelerinin etkisi büyüktür. Eğer okudukları kitaplarda veya oyunlarda farklı çevrelerden ve farklı statüden karakterler görürlerse gerçek hayatta bu olaylara karşı çok daha hazırlıklı olurlar ve sosyal becerileri gelişir. Onları farklı cinsiyetlerden, ırklardan veya kültürlerden kahramanlar görmeye alıştırın.

6) Sonuç Değil Uğraş için Takdir Edin
Her şeyin sonuca odaklı olduğu bir dünyada yaşıyoruz ve elbette ki çocuklarımız başarılı olunca heyecanlanıyoruz. İlk yarışını kazandığında veya ilk resmi ödül aldığında gururlanıyoruz ama çocukta özgüven yaratmanın en kritik yollarından biri, çocuğa sadece başarılı olduğunda değil olmadığında da aynı sevgiyi ve takdiri vermek ve kendini başarısız olduğunda da değerli hissetmesini öğretmek…
7) Çocuğunuza Hayır Cevabı Verin
Özellikle avazı çıkmış tepinerek bağırırken bir çocuğa hayır demek ve istediğini vermeye direnmek zor olabiliyor çünkü anlık çözüm. Ama kısa vadede olayları çözse de uzun vadede çocuğun özgüvenini negatif etkiler, çünkü dünya çocuğunuzun sürekli her istediğini alabileceği bir yer değil. Bunu ne kadar erken öğrenirse ileride o kadar kolay başa çıkabilir. Ayrıca empati öğrenebilmesi için hayal kırıklığı ve üzgün olmak gibi duyguları yaşaması lazım ki diğer insanların duygularına saygı duysun.
8) Çocuğunuzu Dinleyin
Özellikle günümüzde, bir yandan sesli uyarılar gelirken, bir yandan yemek hazırlamaya veya çocuğunuza ödev yaptırmaya çalışırken veya ertesi güne yetişmesi gereken onca iş varken onun size söylediği her şeyi ilgiyle dinlemek ve okulda geçirdiği gününü sormak mümkün olmayabiliyor. Ama ne olursa olsun elinizdeki cihazı 5 dakika yerine koyun, çocuğunuzun gözüne bakın ve ona tüm dikkatinizi vererek anlattıklarıyla ilgilenin. Bu çocuğunuza da başkalarının duygularına saygı göstermeyi ve empatiyi öğreteceği gibi, kıymet verildiğini hisseden çocuğun özgüvenini de geliştirir.