Body Positivity hareketi dilimize “beden olumlama” olarak son 5-6 senede girmiş olan ve dünyada 1970’lerde başlamış bir harekettir. 2012’den bu yana özellikle sosyal ağların da desteğiyle giderek yükselen ve geniş destekçi bulan bu akım, özellikle Amerika ve Avrupa’da yayılmaya devam etmektedir. Temel amacı tüm bireylerin bedenlerine dair pozitif bir bakış açısı geliştirmelerini sağlamak ve insanların görüntüleri sebebiyle yaşadıkları önyargıları ve olumsuz deneyimleri en aza indirebilmektir.
Body Positivity Ne Değildir?
- Obezite Propogandası Değildir:
Bu akım birçok insan tarafından şişmanlığın yayılması ve desteklenmesi gibi görülmektedir ama işin aslı böyle değildir. İnsanların kendi bedenlerini zayıf, çilli, kıllı ya da engelli vb. olmasına bakılmaksızın (dayatılan güzellik anlayışının dışında da) güzel bulmalarını amaçlar. Çok şişman bir insanın da aşırı zayıf bir insanın da aynı şekilde bedeniyle iyi ilişkiler kurmasını ve bedenini olumlamasını hedefler. - Sadece Kadınlara Yönelik Değildir:
Bu bir sosyal harekettir ve güzellik standartlarının dayattığı herkesi kapsar. Kadın, erkek, LGBTQ üyeleri, bedensel engelli kişiler, dövmeli ya da rastalı bir insan da yeni doğum yapmış bir anne de bu hareketi benimseyebilir. - Marjinal Bir Hareket Değildir:
Kozmetik ve moda endüstrisi tek tip bir güzellik anlayışı dayatıyor. Uzun boylu, beyaz tenli, sağlıklı saçları ve dolgun dudakları olan kadınlar, geniş omuzlu ve dar kalçalı erkekler bugün neredeyse tüm dünyada “güzel” olmanın tanımını oluşturuyor. Bu prototipe uymayan insanların kendi bedenlerini sevmemeleri ve bunun sonucunda yeme bozukluklarından depresyona varan sorunlar yaşamaları da ne yazık ki çok yaygın.
Biraz daha ilerletip engelli, zenci veya çok kilolu vb. bireylere gelirsek onlar sadece sorunlu beden imajı problemleriyle savaşmıyorlar. Düzgün sağlık hizmeti alamamaktan iş kaybetmeye, sosyal hayattan soyutlanmaktan sokakta yürürken psikolojik şiddet görmeye kadar çok daha ciddi sorunlarla sırf görüntüleri yüzünden karşılaşıyorlar. Dolayısıyla toplumun çok büyük bir kısmı medyanın dayattığı bu imkânsız güzellik kriterlerinden mustarip olduğu için, bu hareket tahmin edildiği gibi marjinal bir kesime yönelik değil.
Body Positivity Neyi Amaçlar?
Bu trendin merkezinde insanların ırkı, fiziksel kapasiteleri, cinsiyeti, görüntüsü ne şekilde olursa olsun kendisini sevmesi, fiziksel özelliklerini normal ve güzel kabul etmesi ve bedenini değiştirmeye ihtiyaç duymadan olduğu şekliyle kabul edip olumlaması bulunur.
Bir düşünürsek, bedenimize ve nasıl göründüğümüze dair inanılmaz zaman, para ve efor harcıyoruz. Güne başladığımız andan itibaren ne yiyeceğimizden giydiğimiz kıyafetlere, cildimizdeki lekelerden sakalımızın şekline kadar hayatımızın odağında hep nasıl göründüğümüz var. Moda, kozmetik ve estetik endüstrileri ve birçok marka insanların bu özgüvensizliklerini paraya çeviriyor, inanılmaz bir ekonomi dönüyor.
İşte bu akım bu enerjiyi, parayı ve odağı hayatın başka alanlarına yatırmayı da amaçlıyor. “İnsanların dünyaya sunabileceği en önemli şey görüntüleri değil”, sloganını bolca duyabileceğiniz Body Positivity trendi, hayattaki eforumuzu eğitime, yaratıcılığa, yardımlaşmaya, sanata, ekonomiye ve diğer konulara yatırmayı ve kendimizi her haliyle sevip mutlu olmayı destekliyor.
Örneğin Instagramda @bodyposipanda isimli body positivity aktivisti Megan Jayne Crabbe 1,5 milyona yakın takipçiye sahip ve Amazon’da çok satanlar listesinden inmeyen “Body Positive Power” isimli bir kitabı var. Ayrıca İngiliz parlementosunda gençlerin yeme bozukluklarından kaynaklı yüksek ölüm oranlarını önlemeyi hedefleyen yasa tasarılarında danışmanlık yapıyor.
Netflix’in çok sevilen dizilerinden The Good Place oyuncularından olan ve Tahani karakterini canlandıran Jameela Jamil de hem kendi Instagram hesabından, hem @iweigh isimli body positivity hesabından milyonlara ulaşıyor. Bu ve benzer örneklerde insanlar güzellikleri dışındaki niteliklerine yatırım yaptıklarında nasıl başarılar elde ettiklerini de bolca paylaşıyorlar.
Sonuç olarak bedenlerimizle başka türlü ve daha pozitif ilişkiler kuracağımız, her bedenin, hem insanın özel ve güzel olduğunu kabullendiğimiz günler geliyor.