Bağışıklığı Artırma Zamanı!

Zor zamanlardan geçiriyoruz. Hem virüsten korunmalı hem de vücudumuzun direncini artırmalıyız. “Nasıl olsa multivitaminlerle ya da C vitaminiyle bu sorunu hallederim” diye düşünmeyin. Unutmayın, bütün takviye ürünler, ilaç ve vitaminler ancak sağlıklı beslenmeyle en üst seviyede olumlu etkilerini hissettirirler. Güçlü bir bağışıklık sistemi virüs ve bakterilere karşı bir kalkan görevini görür ve aldığımız gıdalar bu zırhın hammaddesini oluşturur.

Önce Kaçınılması Gerekenler

İşlenmiş gıdaların bağışıklık sistemimiz üzerinde son derece olumsuz etkileri var. Bunların başında da bizi hastalıklara karşı savunmasız bırakması geliyor. Un, şeker ve tuz üçlüsünden uzak durulması gerektiği hemen her yerde vurgulanıyor. Bunun yanı sıra gazlı içecekler, kızartmalar, tatlılar, beyaz ekmek, şekerli yoğurt ya da sütler, önceden pişirilmiş gıdalar, “işlenmiş” et ve peynirler ve tabii ki fast food tanımına giren her şey sağlığımız için birer tehdit olarak kabul ediliyor. Çünkü sorun şu: Bu tarz yiyecekler, hücrelerimizin bizi korumak için ihtiyaç duyduğu özelliklere sahip değil.

Sıra Daha Fazla Tüketilmesi Gerekenlerde

Bir diyetten değil, bir yaşam biçimden bahsettiğimizi vurgulamakta yarar var. Bağışıklık sisteminizi düzenlemek için bir virüsün hayatımızı tehdit etmesi gerekmiyor. Vücudumuzun ihtiyaçları dönemsel olarak değişmiyor. Bunu unutmadan bu ihtiyaçları karşılarsak, sağlığımızın sürekliliğini sağlayabiliriz. Peki, bu değişmeyen ihtiyaçlar hangileri? A vitaminini (beta-karoten) alfabetik sırayla gittiğimizi varsayarak en üst sıraya koyabiliriz. Bağışıklık için vazgeçilmezler arasında yer alan enfeksiyon düşmanı A vitaminini yapraklı yeşil sebzelerden, havuçtan ve kabaktan alıyoruz.

Hücre Üreticiler ve Bağışıklık Savaşçıları

Hücre üretici B vitamini ise meyvelerde, baklagillerde, kabuklu yemiş ve tohumlarda; et, tavuk, balık, yumurta ve sütte bulunuyor. B vitamini eksikliği sadece bağışıklık için değil, vücudun genel akış ve dengesi için de son derece önemli bir rol oynuyor.

Mükemmel bağışıklık savaşçıları olan C ve E vitaminlerini de ihmal etmemek gerek. C vitamini portakal, limon, kivi, çilek, brokoli ve domateste yoğun olarak bulunurken; fındık, yeşil yapraklı sebzeler, balkabağı ve zeytinyağı da E vitamini dengesini koruyor.

Bağışıklığı Artırma Zamanı!

D ve B Vitaminleri Olmadan Olmaz! 

D vitamini olmadan ne yaparsak yapalım bir şeyler eksik kalacak ve bu da sağlığımıza zarar verecek. D vitaminini güneş ışınlarından alıyoruz. Özellikle kol içlerimiz ve diz altımızda bulunan ince derimizden geçen öğlen güneşi D vitamini depolamamızı sağlıyor. Güneş ışınlarından yeterince yararlanabildiğinizi düşünmüyorsanız, D vitamini kaynaklarından dolabınızda bulundurmanız gerektiğini hatırlatmak isteriz. Ton balığı, uskumru, somon, sardalya, yumurta sarısı ve mantarlar D vitamini açısından oldukça zengin. Bu gıdaları tüketmiyorsanız doktorunuzun desteğiyle D vitamini takviyesi almanız gerekebilir. Aynı durum B12 vitamini için de geçerli. Özellikle veganlar için takviye almak dışında bir seçenek ne yazık ki görünmüyor. Fakat onlar çoğu zaman bu sorunu ciddiye alıyor ve gereken takviyeleri yapıyorlar. Ayrıca hayvansal gıda tüketmek bu değerlerin yüksekliğini garantilemiyor.

Konu Sadece Vitaminler Değil!

Demir,  çinko ve selenyum eksikliğinin olmaması da bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için son derece önemli. Demir, patojenleri öldürmeye yardımcı oluyor ve bağışıklık için kritik hücrelerin patojenleri hedeflemesi için gerekli olan enzim reaksiyonlarını düzenliyor.

Çinko da bağışıklık sistemi için bir başrol oyuncusu ve eksikliği çeşitli patojenlere karşı duyarlılık artışına neden oluyor. Selenyum gibi çinko da viral bir saldırıdan kaynaklanan hasarı temizlemeye destek veriyor. Kabuklu deniz ürünleri, kabak ve ayçiçeği çekirdeği, tahıllar, ceviz, badem, yumurta ve süt ürünleri çinko içeriyor.

Selenyum eksikliği de viral semptomların ve enfeksiyonun daha şiddetli yaşanmasına neden oluyor. Brezilya fındığı bir selenyum deposu olarak biliniyor. Balık, hindi, yumurta, ay çekirdeği, chia tohumu, sarımsak ve mantar da selenyum bakımından zengin gıdalar arasında yer alıyor.